Üst bar özel içeriği

Yas – Ölüm – Kayıp Terapisi ve Tedavisi

Yas süreci nedir? Bu süreci atlatmak için

Neler yapabiliriz ?

Her birey yaşamın doğal gidişi içinde birçok kayıp ya da kayıp tehdidi ile karşılaşabilir. Sevilen birinin kaybı, yakın bir ilişkinin bitimi, organ kaybı, iş kaybı bunlardan bazılarıdır. Aslında insan hayata kayip olgusu ile doğar. Anne karnında onu sarıp sarmalayan , varlığını guvenli hissettiği yer olan rahimden doğum olayının gerçekleşmesiyle kayıp yaşanır. Aslında bu durum bebek için travmadir. Fakat bu süreç gelişimde çok katkı sağlamakla birlikte gelişimin de bir parçasıdır.

Yas dediğimiz olgu ise kaybın ardından gelişen doğal bir tepkidir. Bu tepki, zorlayıcı  ve stresli bir süreç olmakla birlikte bir hastalık değildir. Ancak tedavi edilmezse ciddi hastalıklara gebedir. Bireyin içinde bulunduğu bu süreç, kendine has ve her bireye özgü bir süreçtir. Bu nedenle herkes için farklı bir deneyim olmakla birlikte gösterilen tepkiler de bireyseldir. Bireyin tepkileri, sakin de olabilir yada ciddi krizler de yaşanabilir. 

Bazıları, tepkilerini açık bir şekilde ortaya koyup süreci bu şekilde geçirirken , bazıları ise rahatsızlıklarını saklayip kendi kabuğuna çekilip yalnız kalmayı seçmektedirler. Sevilen birinin kaybı sonrasında gelişen yas  tepkileri her bireyde farklı olmakla beraber, bazı ortak bedensel, bilişsel, duygusal ve davranışsal tepkiler görülmektedir. 

Yas sürecinde görülen tepkiler şu şekildedir : 

Bedensel tepkiler: Midede boşluk hissi, açlık hissi, boğazda düğümlenir ve boğulacakmiş gibi olma, nefes almada güçlük, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve göğüste sıkışma hissi, iştah artması yada azalması durumu, yutkunma güçlüğü, bulantı, kusma, kabızlık veya ishal, fazla enerjik olma yada halsizlik ve yorgunluk, adet düzensizlikleri.

Duygusal tepkiler: hayata karşı ilgi ve istek kaybı, hiç bir aktivite den durumdan zevk alamama. Kayıp yaşanan (ölüm, iş, sağlık…vb ) durumu inkar etme, üzüntü, ağlama nöbetleri, özlem, öfke, sıkıntı, güvensizlik, tedirginlik, aklını yitireceği-delireceği korkusu, umutsuzluk ve karamsarlık, yalnızlık, çaresizlik

Bilişsel tepkiler: ölen kişinin yaşadığı duygusu ve bu duruma inanma, inkâr, kayıp yaşanan durumu sürekli olarak düşünme ve düşünmemeye engel olamama, dikkatini toplamada zorluk çekme, araç kullanırken yolda yürürken gidilecek yeri binilecek otobüsü unutma, bellek sorunlari, görsel ve işitsel halüsinasyolar, ölen kişiyi görme yada sesini duyma.

Davranışsal tepkiler: Amaçsız bir aşırı hareketlilik, sosyal çekilme, sebepsiz yere ağlama, başkalarına yardım etmeyi görev bilip kendini bu yola sevk etme ki bu şekilde kaybın sebep olduğu acıdan kaçınma, başkaları ile görüşmek istememe ve uzaklaşma, ölen kişinin eşyalarına, hatıralarına normalden fazla yönelme veya bunlardan kişiyi hatırlatacak durumlardan uzak durma, alkol ve/veya ilaç kullanma, cinsel yaşamla ilgili değişiklikler, uyku bozuklukları.

 Kaybı kabul etmemiz, kendimizi toparlamamız zaman alır ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen acı dolu bir dönem geçiririz. Bu süreçte normal yas tepkileri yerine beklenmedik, abartılmış, çok fazla uzamış tepkiler ya da tepkisizlik gelişebilir. 

Bu durumda bireyin kişilik özellikleri, yas ile baş etme yöntemleri, dinsel ve kültürel olarak bakış açısı, daha önce geçirmiş olduğu ruhsal hastalık öyküsü, ekonomik durumu, kişinin etrafının yakınlarının sağladığı destek ve ölen kişi ile olan ilişkisi ve bağları bu süreci doğrudan etkilemektedir. Worden araştırmasinda  yas sürecini etkileyen yedi temel faktörden bahsetmektedir. Worden e göre ;

1. Ölen kişinin kimliği: Yası tutulanin kim olduğu , kişinin yas tepkisinin nasıl olacağını belirler. Yaşlı bireylerin normal sebeplerden dolayı hayatını kaybetmesi ile, beklenmedik bir şekilde ölen bir çocuğa yönelik yas tepkisi farklı olacaktır. 

2. Ölen kişi ile ilişkinin doğası: Kayıp yaşayan bireyin yasa yönelik tepkilerini anlayabilmek için öncelikle ölen ile aralarındaki ilişkinin boyutunu derinliğini bilmek gerekir. Ölen kişi ile çatışma üzerine kurulu bir ilişkisi var ise, suçluluk duyguları yaşayabilir ve yas tutma süreci bitemeyebilir. Ölen kişi, kayıp yaşayan birey için güven duygusunu aldığı, bağlanma da olmazsa olmaz biri ise ve narsistik kazanımlar sağlayan ya da ölen kişi benlik değerinin korunmasında önemli bir yere sahipse,  yas tutan birey kendini yalnız, çaresiz, değersiz hissedebilir. Bu durumda birey normal yaşamına devam etme konusunda sıkıntı yaşayabilir çünkü onun için fazla anlamlı olan biri artık hayatta değildir.

3. Ölüm biçimi: Ölümün şekli bireylerin yas sürecini etkilemektedir. Doğal (hastalık, yaşlılık)  ölüm, kazalar, öldürülme ve kendi canına kıyma – intihar sonucu ölme durumlarında verilen yas tepkileri farklılık gösterir.

4. Geçmiş kayıpların varlığı: Kayıp yaşayan bireyin geçmişinde kayıplarının olup olmaması, bu kayıplara gösterdiği yas tepkileri ve önceki kayıplara yönelik yas sürecinin tam olarak tamamlanıp tamamlanmadığı gibi etkenler de yas sürecini ve kayba yönelik uyumu etkiler.

5. Kişilik özellikleri: Bireyin cinsiyeti, yaşı, zorluklarla baş etme biçimi, bağlanma biçimi ile inanç ve değerleri bireyin kayba yönelik tepkilerinin anlaşılmasında çok önemlidir. Bu kişilik özellikleri nedeniyle birey yoğun duygusal sıkıntılarla baş etmekte zorlanıyorsa yas  sürecini başarıyla tamamlayamaz.

6. Sosyal destek: Kayıp yaşayan bireyin, sosyal destek ağının olması ve bireyin algıladığı desteğin derecesi yas sürecini ve kayba yönelik uyumunu etkiler. Ayrıca  aile içinde kayıp konuşulamıyorsa ya da bireyin kaybı yok sayılıyorsa (örn. özkıyım), sosyal destek sistemi yetersiz kalır ve patolojik yas görülür.

7. Yas sürecinde oluşan sıkıntılar: Bir kaybın ardından gelişen önemli yaşam olayları, ani değişiklikler, krizler ve çoklu kayıplar sonucunda yas tutma patolojik bir  seyir gösterebilir. Ayrıca, yas sürecine ciddi ekonomik sorunlar gibi ikincil kayıplar eşlik ederse, bireylerde ya  da ailelerinde önemli zorluklar yaşanabilir.

Burada değineceğimiz bir diğer önemli husus da bu süreç kendi içerisinde 4 evreyi barındırmaktadır. Bunlar;

1.evre: bu evre ilk saatler ve ilk haftaları kapsamaktadır. Kişi ölüme inanamaz, kabullenemez. Tüm olaylar olup biterken tepkisiz olabilir. Şaşkındır ve büyük bir boşluğn içerisinde hisseder kendisini. Hafıza sorunu yaşayabilir ve genellikle bedensel belirtiler görülür.

2.evre: Kişinin kaybını daha yoğun yaşadığı evredir. Ağlama krizleri, öfke, korku, anlamsız heyecan, dikkatini toplamada zorluk çeker, her zaman için ilgi duyduğu yapmayan zevk aldığı şeyleri yapmaya karşı isteksizlik hâkimdir. Özlem duygularının ağır bastığı ve ölen kisinin arandığı evredir. Bu evre günler-haftalar boyu devam edebilir.

3.evre: Kaybın öldüğünü yavaş yavaş kavramaya başlar. Bu gerçeklikle birlikte ümitsizlik, çaresizlik duyguları da ortaya çıkmaktadır. Bu duyguların akabinde isteksizlik, yorgunluk-bitkinlik hâkimdir.

4.evre: kişi artık ölümün kesin olduğuna inanmıştır. Bu durumun sonuçlarını ve ölüm olgusunu kabullenmiştir. Bununla birlikte ilk 2 evrede yaşadığı özlem ,üzüntü, ağlama krizleri giderek azalmıştır. Kişi kendi kendine ölen kişinin anılarını yitirmemeye söz verir ve kayıptan önceki haline dönmeye başlar. Hayatını düzenleyip geleceğe dair planlar yapmaya başlar.

Herkesin yas sürecini ve bu saydığımız evreleri sağlıklı, olması gerektiği gibi atlata bilmesi için çevresinin en yakınlarının desteğine ihtiyaci vardır. 

Burada dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

1. Kişinin temel ihtiyaci olan temizlik, yemek yeme, uyku gibi İhtiyaçlarını gidermek,

2. Bu süreçte ortaya çıkan öfke, sıkıntı, üzüntü, çaresizlik duygularıyla baş edemeyeceği için bunları ifade etmesine sizinle paylaşmasina izin vermek,

3. Ölen kişi hakkında konuşmasını sağlamak, ölümü gerçekliğiyle kabul etmesine yardımcı olmak,

4. Kişinin çabuk toparlanması için ” hayat devam ediyor” , “sen güçlü birisin”, ” ailen için kendini toplaman lazım” gibi cümleler kullanmamak bunun yerine yaşadığı duyguları boşaltmasını sağlamak ve yaşadıklarını anlamaya çalışmak,

5. Bunlar olup biterken kişinin kendini güvenli bir ortamda hissetmesine yardımcı olmak,

6. İnanç ve kültürel olarak cenaze ile ilgili merasimlerini yerine getirmede yardımcı olmak çünkü onun inancında ölen kişiye yapabileceği en son vazifesi olabilir.

7. Yas tutan kişi de uygun ise Ölen kişi olmadan hayatta neler yapabileceğine bakmak ve karar alırken yardımcı olmak,

8. Kişiler genellikle kayıptan sonra anı bir kararla hayatlarıyla ilgili önemli değişiklikler yapabilmektedir(işten ayrılma, şehir değiştirmek, evi satma-taşınma) bu gibi durumlarda sağlıklı düşünmesine yardımcı olmak ve bu kararların önüne geçmek,

9. Hayatın herşeye rağmen devam ettiğini göstermek amacıyla okulu olanların devam etmesi için desteklemek, çalışanların işten geri kalmalarına imkan vermemek, ev hanımı yada yaşlı bireylere de yeni uğraşlar bulmak.

10. Alkol ve/veya uyuşturucu madde kullanımı, kayıpla ilgili yerlerden kaçınma gibi baş etme yöntemlerini ele almak ve kişiyle bunları konuşmak.

11. Sosyal destek verebilecek kişilerle irtibatını güçlendirmek mesela arkadaş, komşu,akraba gibi. 

12. Kendisi gibi kayıp yaşamış kişilerin oluşturduğu destek gruplarına katılmasına yardımcı olmak,

13. Yas sürecini ve tepkilerini tanımak, yasın zaman ve emek gerektiren bir süreç olduğunu bilmek.

14. Yasın kişiden kişiye değişebilen bir süreç olduğunu bilmek, bireysel farklılıklara (örneğin aynı ailenin üyelerinin farklı şekilde tepki verebileceği) fırsat vermek.

15. Yas sürecinin belirtilerin şiddetli olduğu, beklenenden uzun sürdüğü, kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini etkilediği durumlarda psikiyatri uzmanına yönlendirmek.

16.Ölümün ardından ortaya çıkabilecek ruhsal bozukluklar (depresyon, kaygı bozukluğu, intihar düşünceleri ve girişimleri gibi) konusunda dikkatli olmak ve psikiyatri uzmanına yönlendirmek

Psikolog Havva Betül ÖZOGUZ

bilgi ve randevu için: 0544 204 61 82
                                   0322 458 0 458

Kaynaklar

1. Worden W. Grief counselling and grief therapy: A handbook for the mental health practitioner. New York: Brunner-Routlege; 2001

2. Malkinson R. Bilişsel Yas Terapisi. Bir yakınını kaybettikten sonra yaşamın anlamını yeniden yapılandırma. (Çeviri: Akbaş SN). Boylam Psikiyatri Enstitüsü, Ankara: HYB Basım Yayın; 2009.

3. Benkel I, Wijk H, Molander U. Family and friends provide most social support for the bereaved. Palliat Med 2009;23(2):141-9.

4.  Bonanno GA, Kaltman S. The varieties of grief experience. Clin Psychol Rev 2001;21:705-34. 

5. http://www.psikiyatri.org.tr/yas

6.  Kayıplar, Yas Tepkileri ve Yas Süreci A.Z. Page

Kurumumuzda 13 Aile Danışmanı/Psikolog/Psikolojik Danışman Çalışmaktadır.

Hemen Randevu Al

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sayfa başına kaydırma butonu.
× Hemen Randevu Al!