BEBEK VE ÇOCUK GELİŞİMİ
BEBEK VE ÇOCUK GELİŞİMİ
Gelişim; insanın anne karnından (döllenmeden) başlayarak bedensel, zihinsel, dilsel, duygusal ve sosyal yönden farklılaşması ve büyümesidir. Gelişme bir diğer deyişle olgunlaşma ve öğrenme etkileşiminin ürünüdür.
Çocuk gelişimi ile ilgili tarihsel süreçte farklı bakış açıları ortaya atılmıştır. Örneğin ünlü düşünür John Locke (1631-1704) göre İnsan zihni doğuştan boş bir levhadır. (Tabula rosa) ve insan doğuştan herhangi bir bilgi meydana getirmez, eğilim taşımaz. Locke’ nun bu düşüncesinden hareketle çocuklar doğduklarında iyi veya kötü bir yapıya sahip değildirler çocukların büyüyünce nasıl bir yapıya sahip olacakları ve nasıl bir insan olacakları çocukların yaşantılarına bağlıdır.
Anne babalar çocukların kişiliğini ödül ve cezalar deneyim ve tecrübeler tekrarlar ve taklitler yoluyla şekillendirebilir ve oluşturabilirler.
Locke; anne babaların çocuklarını onay ve destekleme yoluyla ödüllendirebileceklerini belirtmektedir. Fiziksel cezalandırmaları onaylamayan Locke; bu tür davranışların öz kontrolü geliştirmediğini çocuğun öfke ve korku duymasına yol açtığını belirtmiştir.
Rousseau (1912-1778) ortaya attığı “soylu vahşi” kavramından hareketle çocuklar için; çocuklar doğru ve yanlışı ayırt edebilen soylu vahşilerdir der. Rousseau‘ya göre yetişkinler çocuğun ihtiyaçlarına gereksinimlerine duyarlı olmalıdırlar.
Gelişim; Fiziksel, sosyal, duygusal, zihinsel yönüyle hem çok boyutlu hem de birbirleri ile ilişkilidir. Örneğin; zihinsel gelişim, fiziksel, sosyal duygusal gelişimden etkilenirken, duygusal gelişimde; zihinsel sosyal ve fiziksel gelişim süreçlerinden etkilenir.
Gelişimin Dört Boyutu (Rice 1997:9)
BEBEK VE ÇOCUKLARDA BEDENSEL (FİZİKSEL) HAREKETSEL GELİŞİM
Anne karnında başlayan gelişim süreci doğduktan sonra da devam etmektedir. Bebeklerin doğumla gelen özelliklerine baktığımızda;
* Bebekler dünyaya gelirken birtakım becerileri beraberinde getirirler. Bebekler doğdukları dünyaya geldikleri andan itibaren duyu organlarının aktif olarak işleyişi sayesinde özellikle beslenebilmeleri konusunda yararlı bir takım refleks davranışlar sergilerler. ÖRN; Bebekler emme refleksi ile anne memesini ya da emziğini dokunma hissetme duyusunun etkisi ile hisseder ve emmeye başlar. Bebeğin emme refleksi o kadar güçlüdür ki emecek bir şey bulamadığında parmağını emer.
*Bebeklerin koku alma ve tat alma duyu organları da doğduklarında oldukça aktiftir. Bu nedenle farklı değişik kokuları ve farklı tatları rahatlıkla ayırt edebilirler.
*Yeni doğan bebeğin kulağı çok geniş bir ses bandına tepki de (spektrum) bulunabilir. Gerçekte bebeğin en fazla duyarlılık gösterdiği ses insan sesidir. İnsan sesindeki perde ve şiddet değişikliğini farkına varabilen bebek kısa bir süre içinde “aşina” olan sesle “yabancı” olan sesi ayırt edebilir. Ayrıca yeni doğan bebek sesin geldiği yönü algılayabilme yeteneğini de beraberinde getirdiğinden başını sesin geldiği yöne çevirerek uygun davranışı gösterebilir. (İnsan ve Davranışı- DOĞAN CÜCELOĞLU- syf 342)
* Bebekler görme duyu organının aktif etkisi ile her iki gözünü de aktif olarak kullanabilir. Hatta her iki gözünü de bir nesne üzerine yoğunlaştırıp odaklayabilir. Hareket halindeki bir nesneyi gözleriyle takip edip bazı renklerinde ayrımına varabilir. Bebeklerin doğdukları andan itibaren gösterdikleri becerilere baktığımızda bir diğeri de insan yüzüne ilgi göstermeleri, insanlarla göz teması kurabilmeleridir. (İnsan ve Davranışı. – DOĞAN CÜCELOĞLU- syf 343)
BEBEĞİN İLK ONBEŞ AYDA GÖSTERDİĞİ HAREKET GELİŞİMİ
Şekilde yer alan gelişim aşamaları, Mary Shirley adlı bir Amerikalı psikoloğun 1933 yılında yaptığı araştırma bulgularına dayanılarak saptanmış, daha sonra yapılan araştırmalar bu temel sıralamaya herhangi bir değişiklik getirmemiştir.
Şekilde görmüş olduğunuz hareket aşamalarına bakarken akılda tutulması gereken önemli nokta şudur; Her çocuk ayrı aylarda, haftalarda ya da günlerde farklı aşamalara ulaşabilir. Fakat her çocuk gösterilen aşamaları sırasıyla takip eder başka bir deyişle hiçbir çocuk oturmadan emeklemeye ve emeklemeden yürümeye başlamaz. (Doğan Cüceloğlu- İnsan ve Davranış- syf 342-343-344)
Yeni doğan bebekler genellikle dünyaya geldikleri ilk zamanlarda anne karnında yaşamlarına devam ediyor gibidir ve dış dünyaya uyum gösterdikçe gelişimleri boyunca olgunlaşma büyüme ve öğrenmenin de etkisi ile bazı refleks davranışlarının yerini başka davranışlar alır.
Bebekler doğduklarında beslenmek korunmak gibi bakıma ihtiyacı olan canlılardır. Dıştan gelen uyarıcıların verdikleri tepkiler neredeyse tüm bedenleriyledir.
ÖRN; İşitme duyumunun etkisi ile yeni doğan bir bebeğin yanında çok şiddetli bir gürültü meydana gelse ürkerek ağlayabilir. Özellikle 2 yaşına gelene kadar bebeğin zekasından değil gelişiminden söz edilir ve bebekler 2 yaşına kadar olan gelişim sürecinde motor gelişim olarak izlenir. Her yaşta hayatımızda deneme yanılma yoluyla öğrenme ve taklit yoluyla öğrenme vardır fakat bu öğrenme türü özellikle bebeklerde ve çocuklarda daha yoğun karşımıza çıkmaktadır.
Uzman Aile Danışmanı Derya SEYDİOĞLU
Özel Kariyer Aile Danışma Merkezi
Randevu Telefonları
0322 234 9 234 ve 0507 204 61 82